Sürdürülebilirlik nedir ?
Sürdürülebilirlik kavramı bugünkü anlamıyla 1972'de Stocholmde da gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler insani çevre Konferansı'nda gündeme gelmiştir Ancak Sürdürülebilirlik kelimesinin bugünkü anlamı 1983 yılında Birleşmiş Milletlerin yayınladığı “Ortak Geleceğimiz” adlı rapordan sonra şekillenmiştir. Bu rapora göre sürdürülebilirlik, doğanın ve gelecek kuşakların kendi gereksinimlerine cevap verme yeteneklerini tehlikeye atmadan, günlük ihtiyaçlarımızı temin etmek ve kalkınmak olarak tanımlanmıştır
Sürdürülebilirlik ekolojik çevreye beslenmeden tarıma temiz hava ve sudan iş yaşamından ulaşılabilir doğal kaynaklara teknoloji kadar pek çok disiplini içinde barındıran bir kavramdır
Sürdürülebililir Beslenme Nedir ?
Sürdürülebilir beslenme tanımı ilk kez 1986 yılında Gussow ve Clany taradından yapılmıştır. Sağlıklı yaşamın sürdürülebilirliğinin yanında ekonomik ve sosyoekonomik acıdan da sürdürülebilir olan, tarımsal sistemlerin ve beslenme güvenliği acısından katkı sağlayan ‘Sürdürülebilir Beslenme’ kavramının tüm insanlık için çok elzem olduğunu söylemiştir. Dünya Gıda Güvenliği ve Beslenme Durumu 2018 yılı raporuna göre, dünya genelinde 821 milyon insanın kıtlık ile baş etmeye çalıştığı bildirilmiştir
Sürdürülebilir beslenme ;
Sürdürülebilir beslenme ve sürdürülebilir sağlıklı diyetler bireyin sağlığını ve iyilik halini tüm yönleri ile geliştiren, düşük çevresel baskısı ve etkisi olan, erişilebilir, maliyeti karşılanabilir,
Sürdürülebilir Beslenmenin Hedefi
Tüm bireylerin optimal büyüme ve gelişmesini sağlamak, günümüz ve gelecek nesillerin tüm yaşam sürecinde fiziksel, mental ve sosyal yönden iyilik halini ve işlevselliğini geliştirmek, malnütrisyonun her türünün (yetersiz beslenme, mikrobesin ögeleri eksikliği, fazla kilo, şişmanlık) önlenmesine katkı sağlamak, beslenmeye bağlı bulaşıcı olmayan hastalıkların (BOH) riskini azaltmak, biyoçeşitliliğin ve gezegenin korumasını desteklemektir. Sürdürülebilir sağlıklı diyet sürdürülebilirliğin tüm boyutlarını birleştirerek istenmedik sonuçları önleyici içeriklere sahip olmalıdır
Sürdürülebilir beslenme; güvenilir, sağlıklı, besleyici ve çevresel etkisi düşük olmalıdır. Bu beslenme tarzı ekonomik, herkesin ulaşabildiği, kültürel açıdan benimsenebilir, adil, gıda güvenliğine katkısı olan ve nesillerin devam edebilmesi için elzem olan yaşam şeklidir. . Sürdürülebilir beslenme hem şimdiki hem de gelecek nesillerin sağlıklı yaşamasına katkı sunan Gıda ve beslenme güvencesine katkıda bulunan düşük çevresel etkiye sahip bir beslenme biçimidir Sürdürülebilir beslenme ekosistemi doğayı korur beslenme çeşitliliğini destekler kültürel olarak ekonomik olarak kabul edilebilir ve ulaşılabilir besinsel içeriği yüksek besleyici Adil yeterli güvenli ve sağlıklı olmalıdır
Dünya Kaynakları Enstitüsü 2016 yılı “Sürdürülebilir Gıda Geleceği için Beslenme Şeklini Değiştirmek” raporuna göre; tüketicilerin beslenme seçimlerindeki küçük değişimler, çevre problemlerinin azalması ve tarımsal kaynak kullanımı gibi büyük etkiler oluşturabilir.
Sürdürülebilir besin sistemleri çerçevesinde hem açlık hem de büyüyen obezite durumuyla aktif olarak mücadele etmek için yeni beslenme davranışları geliştirilmeli, önerilmeli ve eğitimler ile anlatılmalıdır.. Bu kapsamda, Akdeniz diyeti sürdürülebilir beslenme ve diyetin diyetin çok etkili bir modelini temsil etmektedir.
Akdeniz diyeti; diyetin besin kalitesini sağlayan biyoçeşitliliğin olması, çeşitli besin hazırlama ve uygulama tekniklerinin bulunması, sağlığa yararlı olduğu bilinen zeytinyağı, balık, meyve ve sebze, bakliyat, fermente sütün bulunması, kültür ve geleneklere güçlü bir bağlılığı olması, insan doğasına ve mevsimselliğe saygılı olması, hayvansal ürünlerin az tüketilmesi nedeniyle çevresel etkilerinin az olmasından ötürü kısmen sürdürülebilir olarak düşünülmektedir
Dünyada 5 yaşın altında 149 milyonun boy kısalığı yaşadığı , 49 milyon çocuğun düşük kilolu olduğu , 670 milyondan fazla yetişkinin obez olduğu , 120 milyondan fazla 5-19 yaş arası kız- erkek çocuğun obez olduğu , düşük ve orta gelirli ülkelerde işlenmiş gıda et ve diğer hayvansal ürünlerin tüketiminin artmasına bağlı olarak gıda sisteminin sebep olduğu çevresi zararın %50-90 artış göstereceği ve insanlık tarihi boyunca gıda amaçlı ekip biçilen 6000 bitki türünün sadece 8 inin günlük enerjinin günlük enerji miktarının % 50 sinden fazlasını karşıladığı düşünülecek olursa “Sürdürülebilir Beslenme” üzerinde tekrar düşünülmesi gereken önemli bir konu olduğu unutulmamalıdır Sürdürülebilir beslenmenin toplumun sağlığının korunması ve sürdürülmesi açısından DİYETİSYENLERE çok önemli görevlere düşmektedir