Obezite dünyada ve ülkemizde hızla artan önemli bir sağlık sorunudur Obezite günümüzde kendisi ve beraberinde görülen hastalıklar ile ortalama yaşam süresini ve kalitesini azaltırken üretim kapasitelerini etkileyen önemli bir sağlık sorunudur.
Obezite, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından “vücutta sağlığı bozacak ölçüde anormal veya aşırı yağ birikmesi” olarak tanımlanmaktadır. OBEZİTENİN EN ÖNMELİ BELİRTİSİ VÜCUTTA YAĞ OARNININ ARTMASIDIR..Bunun yanı sıra bel çevresinde artış sağlık sorunlarının hızla artmasına neden olmaktadır.. Bel çevresi ölçümünün, kadınlarda 80 cm, erkeklerde 94 cm’den fazla olması riskli; kadınlarda 88 cm, erkeklerde 102 cm’den fazla olması ise obezite olarak değerlendirilmektedir.
Obezite tek başına bir hastalık olmasının yanı sıra; fazla kilolu veya obez olmak hipertansiyon, tip 2 diyabet, hiperlipidemi, kalp-damar hastalıkları, inme, bazı kanser türleri, kas-eklem hastalıkları ve solunum sistemi hastalıkları çeşitli cilt hastalıkları ve psikolojik sağlık sorunlarına neden olmaktadır.
Kilo fazlalığı ve obezitenin nedenleri değerlendirildiğinde birçoğu önlenebilir ve geri dönülebilir nedenler olduğu bilinmektedir. Obezitenin temel nedeni alınan fazla enerjinin ile harcanan enerjiden fazla olmasıdır.Günümüz koşullarında değişen beslenme alışkanlıkları ve yaşam biçimi beslenme açısından sorunları da beraberinde getirdi. Giderek değişen beslenme alışkanlıkları ile rafine karbonhidrat ve yağ içeriği yüksek enerji içeren gıdaların tüketimi yaygınlaşmasının yanı sıra artış gösterdi. Hareketsiz yaşam zaman içinde birçok iş kolunun doğasının değişmesi, kentleşme ve ulaşım imkanlarının gelişmesinin de etkisi ile fiziksel aktivite kapasitesi ve düzeyi değişiklik gösterdi .
Obezite tüm dünya ile birlikte ülkemizde de hızla artmaktadır. DSÖ’nün 2021 yılında yayımlanan raporuna göre 2016 yılında dünyada erişkinlerin %39’unun fazla kilolu veya obez, %13’ünün ise obez olduğu; 2030 yılına kadar 1 milyar insanın obezite yaşayacağının tahmin edildiği bildirilmiştir. DSÖ’nün 2024 tarihli raporuna göre ise 2022 yılında erişkin nüfusun %43’ünün fazla kilolu veya obez, %16’sının ise obez olduğu belirtilmiştir.
Dünya Obezite Federasyonu’nun 2023 yılı raporunda mevcut eğilimler devam edecek olursa 2035 yılında ise dünya genelinde obezite ile yaşayacak insan sayısının 1,9 milyar olarak tahmin edildiği, bunun ise her 4 kişiden 1’i olacağı bildirilmiştir. Bu tahmin aynı zamanda dünya 2035 yılında nüfusunun yarısının (4 milyar kişi) fazla kilolu veya obez olacağına işaret etmektedir. Yine aynı rapora göre 2020 yılında her 11 çocuktan 1’inin obez olduğu, 2035 yılına kadar %100’ün üzerinde bir artış sonucu 400 milyon çocuğun obeziteye sahip olacağı öngörülmektedir.
Dünya geneline bakıldığında ise çocukluk çağı obezitesinin artış hızının daha yüksek olması özellikle dikkat edilmesi gereken bir konu olarak ele alınması gerekmektedir. . DSÖ’nün raporuna göre 2022 yılında 160 milyon 5-19 yaş çocuk ve ergen ve 37 milyon 5 yaş altı çocuk obezdir. Dünya Obezite Federasyonu’nun 2035 yılı tahmini ise toplamda 400 milyon çocuğun obez olabileceği tahmin edilmektdir..
Obezitenin önlenmesi obeziteden korunma ve obezite ile mücadelede gerekli medikal tedavinin ve desteğin verilmesinin yanı sıra özellikle sağlıklı beslenme ve egzersiz kapasitesinin arttırılması tedavide önemli konular olarak değerlendirilmelidir. . Obezite ve obezitenin neden olduğu kronik hastalıklar ile vitamin ve mineral yetersizliklerinin önlenmesi bireyin sağlığı kadar toplum sağlığı açısından da önem taşımaktadır. Sağlıklı yaşam, sağlıklı beslenmenin yanı sıra aktif bir yaşam için artırılmış fiziksel aktivite düzeyine dayalıdır.Sağlıklı beslenme alışkanlılarının her yaş grubu için kazandırılması önemli ve etkili bir destek olacaktır. Obezite de ve birçok sağlık sorununda olduğu gibi beslenme ile ilişikli kronik hastalıkların gelişimini önlemek için sağlıklı yemek yeme yemek pişirme ve beslenme kültürünün kazanılması ve beslenme davranış değişikliği çok önemelidir.
Besin gruplarında yer alan besinlerden sağlıklı satın alma saklama sağlıklı yemek pişirme sağlıklı seçim yapılabilmesi bireyin sağlık ve hastalık durumuna, yaş ve cinsiyetine, fiziksel aktivite ve fizyolojik durumuna (gebe ve emziklilik) göre seçimler yapılması genel sağlığın korunması ve obezitenin önlenmesinde etkilidri
Obezitenin tedavisinde doktor kontrolü ile gerekli medikal tedavinin planlanması, diyetisyen tarafından Sağlıklı kilo verme ve kilo yönetimi ve egzersiz planlaması psikiyatr ve psikolog desteği gerekirse uzmanlar eşliğinde yönetilmesi anlamlı tedavi yaklaşımı olacaktır..
OBEZİTENİN TEDAVİSİNDE NELER YAPMALI ?
Obezite, günümüzde sayısı gittikçe artan tedavi edilmediği takdirde yan etkileri ile yaşam süresini kısaltan, beraberindeki sağlık sorunları ile yaşam kalitesini bozan, duygu durumu doku ve organları olumsuz etkileyen bir sağlık sorunudur.
Obezitenin tedavisinde uygulanabilecek yöntemler; tıbbi beslenme (diyet) tedavisi, egzersiz tedavisi, davranış değişikliği tedavisi, ilaç tedavisi ve cerrahi tedavidir. Diyet tedavisi, artmış fiziksel aktivite ve davranış terapisi “ağırlık kaybı” tedavisinin üç temel bileşenidir.
Obezite sorunu yaşayan bireylerde kilo verme yani vücut ağırlığını kaybetme başarısının artırılması, hızlı ve hatalı kilo verme yöntemlerinden uzak durulması için denge çok önemlidir.Belli bir disiplin ve denge içinde yapılan takip kilo verme ve kilo yönetimini başarı ,ile devam ettirmek sabır istikrar ve disiplin ile sonuçlanır . Obezite tedavisinin başarılı bir şekilde yürütülmesi için; “sağlıklı beslenme, egzersiz ve davranış değişikliği” içeren üçlü tedavi programının; hekim, diyetisyen, psikolog, psikiyatrist, fizyoterapist ve egzersiz uzmanı gibi meslek gruplarından oluşan bir ekip tarafından profesyonel bir bakış açısı ile takip edilmesi sonuçlar açısından çok önemlidr.
Obezite veya fazla kilo yaşayan bireyin diyetisyenler tarafından beslenme durumunun değerlendirilip bu problemi yaşayan bireyin yaşına, cinsiyetine, fiziksel aktivite düzeyine, fizyolojik durumuna ve beslenme alışkanlıklarına uygun, yeterli dengeli çeşitli bir beslenme programı ile uygun bir şekilde takip edilmesi başarı sonuçlar ve yemek yeme davranışlarının kazandırılması açısından önemlidir. .
Diyetisyen ŞENGÜL ÜRE
Diyetinfo
Beslenme Eğitimi ve Danışmanlık
Bağdat Caddesi – Çiftehavuzlar/ Kadıköy /İstanbul