PROBİYOTİKLER neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahiptir.Sağlık keyif vb amaçlı tüketilmiş olsalar bile 20 . yy başında insan sağlığı için önemi çok daha iyi anlaşılmaya başlamış ve çalışmalar artarak devam etmiştir.
Günümüzün en önemli sağlık sorunları beslenme ile başlamakta hatta gizli açlık giderek önem kazanmaktadır.Ancak birçok kronik hastalığın temeli olan şişmanlık ve obezite tüm dünyada çığ gibi büyüdüğü ve bir çok sağlık sorununun temelini oluşturduğu da bilinmektedir.Obezite veya şişmanlığın önlenmesinde bir çok beslenme modeli kullanılmakta ve çözüm arayışları devam etmektedir.Bağırsak mikrobiyotasının da bu konuda önemli bir etkiye sahip olduğu yapılan çalışmalarda gözlemlenmiştir.
Bireyler aynı gıdayı, aynı gıda çeşitliliğini , aynı miktarda, tüketiyor olsalar dahi kiloları ve kilo alma süreçleri birbirinden farklı olabilmektedir. Yararlı bakteri çeşitleri ve bağırsak içindeki sahip oldukları miktar kilo alma ,kilo verme üzerinde etki göstermektedir. Yapılan çalışmalarda beslenme alışkanlığı kötü olan ( fast food, rafine karbonhidrat yoğun, hareketsiz ) bireylerde artan bir bakteri türü ,alınan karbonhidrat ( rafine şekeri ) daha hızlı bir şeklide yağa çevirerek kilo almaya neden olduğu gösterilmiştir.
Bağırsağın sağlıklı mikrobiyatasına uygun dost bakteriler çoğunlukta ise kilo alma önlenirken , kilo verme sürecinin devam ettiği tespit edilmiştir.Bunun dışında bu dost bakteriler iştah kontrolünü sağlayarak aşırı yeme ve iştah kontrolünü sağlayabilmektedir.
Sağlıklı yeterli ölçülü ve dengeli çeşitli probiyotik içeriği zengin beslenme bağırsak florasını ve probiyotik dengesinin olumlu etkiler. Kilo verme sindirim sorunlarının giderilmesine yardımcı olur. Sağlıklı bağırsak florası iştah kontrolünü sağlayarak aşırı yeme ve kilo alma sorununun önüne geçemeye yardımcı olur.